ING Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması Yenilendi

ING Türkiye Tasarruf Eğilimleri Araştırması, yenilenerek daha kapsamlı hale geldi.
Türkiye’deki tasarruf alışkanlıklarına ışık tutan ING Türkiye Tasarruf Eğilimleri Araştırması, Nielsen iş birliğiyle yenilenerek daha kapsamlı hale geldi. Araştırma, bireylerin tasarruf eğilimleri, finansal sağlık yaklaşımları ve yatırım tercihleri hakkında önemli veriler sunuyor.
Türkiye’de Tasarruf Eğilimleri Değişiyor
ING Türkiye, 2011 yılından bu yana yürüttüğü Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nı genişleterek yeniledi. Finansal okuryazarlık, bütçe yönetimi, borçluluk oranları ve yatırım araçlarıyla ilgili derinlemesine içgörüler sunan araştırma, bireylerin finansal davranışlarını daha geniş bir perspektiften ele alıyor.
Araştırmanın 2024 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre Türkiye’de her iki kişiden biri tasarruf sahibi olduğunu belirtirken, tasarruf motivasyonlarında geleceğe yatırım ön planda yer alıyor.
Tasarruf Yapanların Tercihleri: Altın, TL Vadeli Hesap ve Döviz
Türkiye’de tasarruf yapan bireylerin %52’si altın, değerli taşlar ve metal hesaplarını tercih ederken, %24’ü TL vadeli hesapları, %20’si ise yastık altı döviz ve nakit tasarruf yöntemini kullanıyor.
Borsa ve hisse senedi yatırımları: Tasarruf sahiplerinin %17’si borsa ve hisse senetlerini tercih ediyor.
Kadınların tasarruf alışkanlıkları: Kadınların %20’si yastık altı tasarrufa yönelirken, erkeklerin %16’sı bireysel emeklilik fonlarını daha fazla tercih ediyor.
Genç yatırımcılar: 25-44 yaş grubu %23 oranında borsa ve hisse senedine yatırım yaparak en aktif yatırımcı grubu olarak öne çıkıyor.
Tasarruf yapan bireylerin büyük bir kısmı orta vadeli getiri beklentisine sahipken, genç yatırımcılar ve yüksek eğitim seviyesine sahip bireyler daha kısa vadeli kazançlara odaklanıyor.
Finansal Sağlık Bilinci Artıyor
Araştırma, bireylerin finansal sağlığı koruma noktasında daha bilinçli adımlar attığını ortaya koyuyor.
Harcamalarını kontrol eden bireyler: Katılımcıların %64’ü harcamalarını bilinçli bir şekilde yöneterek finansal sağlığını korumaya çalışıyor.
Tasarrufu olmayan bireyler: Tasarrufu olmayan bireylerin %62’si borçlu olduğunu belirtirken, tasarruf sahiplerinde bu oran %53’e düşüyor.
Bütçe bilinci: Katılımcıların yalnızca %20’si düzenli olarak aylık bütçe takibi yaparken, yatırım ürünleri hakkında bilgili olduğunu belirten bireylerin oranı %53 seviyesinde.
Dijital Bankacılık ve Yatırım Alışkanlıkları
Finansal teknolojilerin kullanım oranı giderek artıyor. Araştırmaya göre:
✅ %94’lük kesim bankacılık hizmetlerinden yararlanıyor.
✅ İnternet veya mobil bankacılık kullanım oranı son bir ayda %89’a ulaştı.
✅ Erkeklerin yatırım ürünleri hakkında bilgili olduklarını belirtme oranı %58 ile kadınlardan 11 puan daha yüksek.
ING Türkiye’den Dijital Finansal Çözümler
ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, yenilenen araştırmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Sürdürülebilirliği stratejik önceliklerimiz arasında konumlandırarak, finansal sağlığı güçlendiren inovatif ürünler ve bilgi paylaşımıyla müşterilerimizi destekliyoruz. Dijital finansal çözümlerle bireylerin tasarruf alışkanlıklarını teşvik ediyor ve finansal okuryazarlığı artırıyoruz. Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması, bireylerin finansal kararlarını nasıl şekillendirdiğini daha geniş bir perspektifle ele alarak, sektör paydaşları ve akademi için önemli bir referans noktası oluşturuyor.”
ING Türkiye, finansal sağlığı desteklemek amacıyla tasarruf odaklı dijital çözümler sunarak, bireylerin ekonomik geleceklerini daha sağlam temellere oturtmalarına yardımcı olmayı hedefliyor.
Türkiye’de tasarruf alışkanlıkları değişirken, bireylerin finansal sağlık bilinci ve bütçe yönetimi konusundaki farkındalıkları giderek artıyor. Yenilenen ING Türkiye Tasarruf Eğilimleri Araştırması, ekonomik zorluklara rağmen bireylerin tasarruf yapma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Finansal teknolojilerin yaygınlaşması ve dijital bankacılık kullanımının artışı, bireylerin tasarruf alışkanlıklarını daha sistematik bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor. Bu gelişmeler, finansal okuryazarlığın artmasına ve bireylerin geleceğe daha güvenle bakmalarına katkı sağlayacaktır.