Editörden

OpenAI’nin Yeni Yapısı Yasal Belirsizlikleri Beraberinde Getiriyor

FintekWins Haber Merkezi
  • 9 Mayıs 2025
  • Okuma süresi: 4 dakika
OpenAI’nin Yeni Yapısı Yasal Belirsizlikleri Beraberinde Getiriyor

OpenAI, kurumsal yapısında gerçekleştirdiği önemli değişiklikle dikkatleri yeniden üzerine çekti.

Yapay zekâ teknolojilerinin öncüsü OpenAI, kurumsal yapısında gerçekleştirdiği önemli değişiklikle dikkatleri yeniden üzerine çekti. Şirketin kâr sınırlandırmalı LLC yapısından çıkarak kamusal fayda odaklı anonim şirkete (Public Benefit Corporation – PBC) dönüşmesi, hukukçular tarafından uzun vadeli yasal çekişmelerin habercisi olarak değerlendiriliyor.

OpenAI, ChatGPT’nin arkasındaki organizasyon olarak kamuoyunun yakından tanıdığı bir yapı. Şirket, bu yeni yapılanma ile kar amacı güden bir forma evrilse de, kârın bir kısmını kamu yararına harcama taahhüdünde bulunuyor. Ancak PBC yapısı, geleneksel şirketlerden farklı olarak yatırımcı kârlarını sınırlandırmıyor. Bu durum yatırımcılar için daha cazip bir zemin oluştururken, şirketin bağlı olduğu kar amacı gütmeyen ana kuruluş, yönetimde çoğunluk hissedarı olarak kalmaya devam ediyor.

Önceki yapıda OpenAI’ın bağlı kuruluşu, yatırım getirisini sınırlandıran bir sistemle yönetiliyordu. CEO Sam Altman bu yapıdan hisse sahibi değildi. Ancak yeni yapıda, PBC olarak faaliyet gösteren iştirak kâr sınırlaması olmaksızın çalışabilecek ve yatırımcılar ile çalışanlar doğrudan hisse sahibi olabilecek. Bu adımın amacı, Altman’ın 5 Mayıs tarihli mektubunda da belirttiği gibi, yapay zekâ modelleme ve bilgi işlem gücü için gerekli olan “yüz milyarlarca, hatta trilyonlarca dolarlık” yatırım ihtiyacını karşılayacak şekilde daha fazla sermaye çekmek.

Yasal Soruşturma ve Musk Davası Gölgesinde Yapılandırma

OpenAI’ın bu dönüşüm süreci, sadece ticari değil hukuki açıdan da yoğun tartışmalara neden oldu. Delaware Başsavcılığı, şirketin kâr amacı güden yapıya geçiş planlarıyla ilgili bilgi talebinde bulundu. Kaliforniya Başsavcılığı da benzer şekilde, kar amacı gütmeyen yapının varlık devrine ilişkin detaylı bir soruşturma başlattı. Ayrıca Elon Musk da OpenAI’a dava açarak bu dönüşümün durdurulmasını talep etti. Musk’ın bu hamlesine 12 eski OpenAI çalışanı da destek verdi.

Şirket, bu baskılar sonucu tamamen kâr amacı güden bir yapıya dönüşmekten vazgeçerek PBC modelini tercih etti. Ancak Elon Musk’ın davası devam ediyor. Musk’ın avukatı Marc Toberoff, “OpenAI’ın amacı artık kamu yararı değil, Altman, yatırımcıları ve Microsoft için kapalı kaynak yapay zekâ üretmek” diyerek yapının samimiyetini sorguluyor.

Şirket yetkilileri ise yapının değiştirilme kararının, Kaliforniya ve Delaware başsavcılarıyla yürütülen kamu yararı odaklı görüşmelerin bir sonucu olduğunu açıkladı. Ayrıca, vakfın yönetim kuruluna danışmanlık yapacak yeni kamu komiserleri atandığı, PBC’nin ise kendi yönetim kuruluna sahip olacağı belirtildi.

Kurumsal Yönetimde Karma Yapı Tartışması

Caldwell hukuk bürosundan ortak Marcus Wolter, bu dönüşümün genel anlamda daha esnek ve yatırım dostu bir yapı sunduğunu belirtti. Wolter, PBC modelinin yalnızca hissedar değil, tüm paydaşları göz önünde bulundurma zorunluluğunun altını çizdi.

Berkeley Üniversitesi Hukuk ve İş Merkezi İcra Direktörü Angeli Patel ise OpenAI’ın modelini “alışılmadık ama benzersiz değil” şeklinde değerlendirdi. Mozilla ve Hershey gibi benzer yapıların örneklerini veren Patel, OpenAI’ın hikâyesini ise daha farklı kılan şeyin, etik yapay zekâ vizyonundan ticari hedeflere yönelmedeki hız ve ölçek olduğunu vurguladı. Patel ayrıca, Elon Musk’ın argümanlarının hukuki açıdan tamamen geçersiz olmadığını, özellikle fikri mülkiyet transferi konusunda yeni davaların kapıda olduğunu dile getirdi.

OpenAI’ın yapısal dönüşümü, sadece bir şirketin büyüme stratejisi değil, aynı zamanda etik ile sermaye arasında giderek büyüyen uçurumun simgesi haline geliyor. Kamusal fayda vaatleri ile trilyon dolarlık yatırım hedeflerinin bir arada tutulmaya çalışıldığı bu hibrit yapı, geleceğin yapay zekâ liderliğinde hangi ilkelerin ağır basacağını gösterecek. Ancak bir gerçek var ki, bu hikâye burada bitmiyor; aksine hukuki, etik ve ekonomik tartışmalarla şekillenecek yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir