Avrupa Merkez Bankası (ECB), dijital euro projesinde sahtekarlık tespit ve önleme mekanizması için Feedzai ile çerçeve anlaşmaya vardı. 440 milyon vatandaşı ve 17 trilyon doları aşan GSYH’siyle dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan euro bölgesinde, dijital euro bugüne kadar gerçekleştirilen en önemli parasal inovasyonlardan biri olarak görülüyor.
Dijital euroda güvenlik ve bağımsızlık önceliği
ECB’nin 79,1 milyon avro değerinde ve maksimum 237,3 milyon avroya ulaşabilecek çerçeve anlaşması, dijital euronun güvenli, kapsayıcı ve Avrupa odaklı şekilde hayata geçirilmesine yönelik kritik bir adım oldu. PwC’nin de alt yüklenici olarak dahil olduğu proje, tamamen AB’nin güvenlik ve veri koruma standartlarına uyumlu olacak.
ECB, dijital euronun “kamu yararı” vizyonuyla tasarlandığını vurguluyor. Hedefler arasında:
-
Avrupa’nın stratejik özerkliğini güçlendirmek,
-
AB dışı ödeme sağlayıcılarına bağımlılığı azaltmak,
-
Finansal kapsayıcılığı artırmak,
-
Nakit benzeri çevrimdışı küçük ödemelere imkân tanımak yer alıyor.
Feedzai’nin rolü
Feedzai, seçilen birinci yüklenici olarak merkezi sahtekarlık tespit ve önleme çözümünü sağlayacak. Platform, her işlemi (P2P veya P2M) bir risk skoru üzerinden değerlendirecek ve bu skor, ödeme hizmet sağlayıcılarının (PSP) onay süreçlerine entegre edilecek.
Feedzai CEO’su Nuno Sebastião, sürecin önemini şöyle özetledi: “Dijital euronun güvenliği, milyarlarca işlemin sahtekarlığa karşı korunmasıyla mümkün olacak. Yapay zekânın en karmaşık dolandırıcılık yöntemlerine uyum sağlaması, ilk günden itibaren güven tesis edecek.”
PwC küresel liderleri de bu adımı “Avrupa’nın dijital çağda güven ve teknolojik egemenlik için inşa ettiği en önemli altyapı projelerinden biri” olarak nitelendirdi.
Küresel etkiler
ECB, dijital euronun yalnızca Avrupa için değil, küresel finans sisteminde de örnek teşkil edeceğini belirtiyor. Dünya genelinde diğer merkez bankaları da bu gelişmeleri yakından izliyor.
ECB’nin Feedzai ile yaptığı bu anlaşma, dijital euro projesinin en kritik bileşenlerinden biri olan güvenlik ve sahtekarlık önlemlerinde kurumsal yapay zekâ destekli bir zemin oluşturuyor. Bu adım, yalnızca Avrupa’nın finansal egemenliğini korumakla kalmıyor; aynı zamanda geleceğin merkez bankası paraları için uluslararası ölçekte bir standart da yaratıyor. Bankacılık ve ödeme sektöründe faaliyet gösteren tüm aktörler için bu, yeni regülasyonlarla birlikte risk yönetiminde daha sıkı, merkezi ve şeffaf bir dönemin habercisi niteliğinde.
