Adyen’in 2025 Perakende Raporu, Avustralya’da dolandırıcılık kayıplarının dramatik biçimde arttığını ortaya koydu. Rapora göre, tüketiciler kişi başına ortalama 1.700 dolar kaybetti. Bu rakam, bir önceki yıla kıyasla neredeyse iki katına çıktı. Özellikle baby boomer kuşağı %332 oranında artan kayıplarla en sert darbeyi aldı.
Perakendeciler için çifte risk
Dolandırıcılığın etkisi yalnızca tüketicilerle sınırlı kalmadı. Avustralya’daki perakendecilerin dörtte biri son 12 ayda 1,3 milyon doları aşan kayıplar bildirdi. Ayrıca her üç işletmeden biri, özellikle yıl sonu alışveriş döneminde artan işlem hacimleriyle birlikte dolandırıcılık girişimlerinin yükseldiğini belirtti.
Adyen Avustralya ve Yeni Zelanda Ülke Müdürü Hayley Fisher, risklerin altını şu sözlerle çizdi: “İndirim yarışının hızlandığı ve işletmelerin yoğun taleple boğuştuğu dönemlerde dolandırıcılıklar daha hızlı, daha inandırıcı ve daha zor fark edilir hale geliyor. Bu nedenle şirketlerin hem gelirlerini hem de müşteri güvenini korumak için gelişmiş dolandırıcılık önleme teknolojilerine yatırım yapması kritik önemde.”
Yapay zekâ ile yapay zekâ destekli tehditlere karşı
Dolandırıcılar artık yapay zekâyı kullanarak profesyonel görünümlü e-postalar ve mesajlar hazırlıyor. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı bu ortamda, perakendeciler “yapay zekâyı yapay zekâ ile yenme” stratejisine yöneliyor. Adyen’in Uplift platformu, sahte işlemleri gerçek zamanlı tespit ederken, gerçek müşterilerin alışveriş deneyiminde herhangi bir kesinti olmamasını sağlıyor.
Fisher bu dönüşümü şöyle özetledi: “Geçmişte dolandırıcılık önleme, müşteri deneyiminden ödün vermek anlamına geliyordu. Bugün ise yapay zekâ tabanlı çözümler, güvenlik ve hız arasında denge kurarak hem satışları hem de müşteri memnuniyetini artırıyor.”
Araştırmaya göre Avustralyalı perakendecilerin %29’u, önümüzdeki dönemde güvenlik ve dolandırıcılık önleme amacıyla yapay zekâ yatırımlarını artırmayı planlıyor. Bu durum, tehditlerin giderek sofistike hale geldiği bir dünyada teknolojinin artık zorunlu bir araç olduğunu ortaya koyuyor.
Avustralya’da yaşanan kayıplar, yalnızca bireysel tüketicilerin değil, perakende sektörünün de kırılganlığını gözler önüne seriyor. Yapay zekâ tabanlı dolandırıcılık yöntemleri arttıkça, işletmelerin güvenlik yatırımları müşteri deneyimiyle birlikte ele almak zorunda kalacağı yeni bir döneme giriliyor. Bu tablo, yalnızca Avustralya için değil, küresel ölçekte perakendenin geleceği açısından da uyarıcı nitelik taşıyor.