Avustralya merkezli fintech şirketi Stakk, “Modüler Embedded Finance” çözümü Stakk IQ altyapısını ABD’de faaliyet gösteren SoFi için sunmak üzere 3 yıllık ana hizmet sözleşmesi imzaladı. Anlaşma, Stakk’ın yıllık gelir beklentilerini (ARR) önemli ölçüde yukarı çekme potansiyeli yaratıyor.
Sözleşme kapsamında Stakk, Stakk IQ platformunu SoFi’nin dijital bankacılık uygulamasına entegrasyon için sağlayacak. Bu çözüm; mobil görüntü yakalama, kimlik doğrulama, OCR (optik karakter tanıma) ve belge-veri orkestrasyonu gibi alt modülleri içeriyor. Stakk ve SoFi arasındaki anlaşma Aralık 2025 itibarıyla gelirlere yansımaya başlayacak. Anlaşmayla birlikte Stakk’ın 2025 sonu ARR projeksiyonlarının sınırı önemli ölçüde aşacağı öngörülüyor.
Stakk, bugüne kadar Avustralya ve ABD’de 210’dan fazla banka, kredi birliği, neobank ve fintech platformuna hizmet sunduğunu belirtiyor. SoFi ile yürütülecek iş birliği, şirketin küresel hedeflerine ulaşma stratejisinde kritik bir basamak olarak görülüyor.
Stakk-SoFi iş birliği, gömülü finans (embedded finance) alanında ölçek ve derinlik kazanmanın nasıl gerçekleştiğini gösteren önemli bir örnek. Stakk’ın modüler altyapısı, SoFi gibi geniş kullanıcı tabanına sahip bir platformda hızlı entegrasyon imkânı sunarak teknik ve operasyonel bariyerleri azaltıyor. Bu tür uzun dönemli anlaşmalar, fintech şirketlerinin “ürün lansmanı” aşamasından “kurumsal entegrasyon ve büyüme” aşamasına geçtiğini işaret ediyor. Türkiye veya benzeri pazarlarda faaliyet gösteren fintech girişimleri için çıkarılacak ders şudur: Küçük çaplı erişimlerden çıkıp büyük kurumlarla sürdürülebilir modele geçmek, sadece teknolojiyle değil çözümün adapte edilebilirliğini sağlayan altyapıyla mümkün oluyor.

