ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Paul Atkins, kripto varlık düzenlemelerinde yeni bir sayfa açıyor. Paris’te gerçekleştirilen OECD Küresel Finansal Piyasalar Yuvarlak Masası’nda konuşan Atkins, geçmişte ad hoc yaptırımlar ile şekillenen düzenleyici yaklaşımın yerini artık “açık ve öngörülebilir kurallara” bırakacağını duyurdu.
Atkins, SEC’in kısa süre önce başlattığı Project Crypto girişiminin temel hedeflerinden birinin, kripto varlıkların menkul kıymet statüsünü netleştirmek olduğunu vurguladı. “Çoğu kripto token menkul kıymet kapsamında olmayacak. Girişimcilerin zincir üzerinde sermaye toplayabilmesi için hukuki belirsizlik ortadan kalkmalı” diyen Atkins, trading platformlarının sunabileceği alım-satım, kredi verme ve staking hizmetleri için tek bir düzenleyici çatı oluşturulması gerektiğini belirtti.
Konuşmasında yapay zekâ destekli finansal ajanlar konusuna da değinen Atkins, bu sistemlerin sermaye tahsisi, risk yönetimi ve alım-satım işlemlerini hızlandırabileceğini ifade etti. Hedefin, piyasaları daha verimli hale getirecek bu teknolojiler için “makul güvenlik sınırları” sağlamak ve gereksiz düzenleme engellerini ortadan kaldırmak olduğunu söyledi.
Atkins’in açıklamaları, SEC ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’nun (CFTC) eylül ayında yayımladığı ortak açıklamalarla da uyumlu. İki kurum, kripto varlık ürünlerinin işlem gördüğü platformlara ilişkin düzenlemeleri uyumlu hale getirmeyi ve piyasalara belirsizlikten arındırılmış bir çerçeve sunmayı amaçlıyor.
Atkins’in açıklamaları, kripto piyasalarında uzun süredir beklenen düzenleyici netliğin kapıda olduğuna işaret ediyor. SEC’in açık kurallar ortaya koyması, hem ABD’de hem de küresel ölçekte kripto girişimlerine güven verecek bir adım niteliği taşıyor. Özellikle “super-app” tabir edilen çoklu işlem platformlarının önünü açacak bu yaklaşım, hem likiditeyi hem de inovasyonu artırabilir. Piyasalarda düzenleyici belirsizliğin azalmasıyla birlikte yatırımcı davranışlarında da daha istikrarlı bir çerçeve oluşması bekleniyor.