11 Ekim 2025, kripto yatırımcıları için unutulmaz bir gün oldu. Kaldıraçlı pozisyonlar zincirleme olarak tasfiye edilirken piyasada dalga etkisi yaratan bir düşüş yaşandı. Gün sonunda likidasyon hacmi milyar dolarlara ulaştı. Bu analizde, olayın saat saat gelişimini anlatıyor; doğrulanmış verileri, olası nedenleri, dikkat edilmesi gereken unsurları ve ileriye dönük senaryoları ele alıyoruz.
Kripto Piyasasında 11 Ekim 2025’de neler yaşandı?
Gün, ABD seanslarının kapanışına yaklaşırken başladı. 10 Ekim akşam saatlerinde kripto piyasasında ilk satış sinyalleri güçlendi ve Ethereum öncülüğünde düşüş katalizörleri belirginleşti. 11 Ekim saat 00.20 civarında Bitcoin fiyatı 104,8–105 bin dolar aralığını test etti. Bu testin ardından birkaç dakika içinde ani fitiller oluştu ve bazı emir defterlerinde fiyat hızla aşağıya kaydı.
Saatler ilerledikçe, 01.00–02.00 aralığı likidasyonun en sert yaşandığı dönem oldu. Bu sırada üst üste gelen marjin çağrıları ve zorunlu tasfiye emirleri, fiyatın daha da düşmesine neden oldu. İlk saat içinde milyarlarca dolarlık pozisyon kapatıldı ve panik satışları başladı. Takip eden saatlerde tepki alımları görülse de toparlanma sınırlı kaldı. Sabah 04.30–05.00 arasında Bitcoin yeniden 113–114 bin dolar bandına yükseldi ancak açık pozisyon büyüklükleri önemli ölçüde azaldı.
Öğle saatlerine doğru 24 saatlik toplam likidasyon hacmi netleşti: yaklaşık 19 milyar dolar. Long pozisyonların büyük bölümü tasfiye edildi. Yaklaşık 1,6 milyon yatırımcı hesabında pozisyon kapanışı yaşandı. Kripto piyasasının toplam değeri, önceki seviyelere kıyasla sert biçimde geriledi ve olay “tarihi likidasyon” olarak kayıtlara geçti.
Olay, çok sayıda veri sağlayıcısının ölçümleriyle teyit edildi. 24 saatlik likidasyon hacmi yaklaşık 19 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu rakam, tarihsel ortalamaların oldukça üzerindeydi. İlk saatlik dilimde yaklaşık 7 milyar dolarlık pozisyon kapatıldığı tahmin edildi. Tasfiyelerin büyük çoğunluğu long pozisyonlarda yoğunlaştı. Vadeli işlemlerde açık pozisyon hacmi hızla daraldı, finansman oranları normal seviyelere yaklaştı. Spot ve perpetual fiyat farkı genişledi; bu fark, kısa süreli arbitraj fırsatlarına zemin hazırladı. Bazı borsalarda spreadlerin açılmasıyla birlikte likidite geçici olarak sıkıştı ve fiyat kaymaları yaşandı.
Tarihi kripto likidasyonun nedenleri
Bu büyüklükte bir çöküşün arkasında birbirini tetikleyen faktörler yer aldı. Öncelikli neden, makro-finansal baskılar oldu. ABD ile Çin arasında yeniden alevlenen ticaret gerilimi, teknoloji ihracatına getirilen kısıtlamalar ve ek gümrük vergileri, küresel risk iştahını zayıflattı. Geleneksel piyasalarda başlayan satış dalgası, kripto varlıklara da yayıldı. Kripto piyasasının artık küresel sermaye akımlarının parçası haline gelmiş olması, bu etkiyi güçlendirdi.
İkinci neden, kaldıraç sarmalıydı. Fiyatın düşmesiyle birlikte marjin çağrıları arttı; teminatı yetersiz pozisyonlar otomatik olarak kapatıldı. Bu süreç, özellikle dar fiyat aralıklarında işlem yapan yatırımcıları sert biçimde etkiledi. Likidasyon emirleri fiyatı aşağı çekmeye devam etti.
Üçüncü tetikleyici, teknik kırılımlar ve stop emirleri oldu. Destek seviyelerinin ardı ardına kırılmasıyla stop-loss emirleri çalıştı ve satış zinciri hızlandı. Yüksek frekanslı algoritmalar bu hareketi daha da büyüttü.
Dördüncü etken, kurumsal ve büyük yatırımcı stratejileriydi. Balina hesapların risk azaltmak amacıyla yaptığı satışlar fiyatın dengesini bozdu. Kâr realizasyonu için yapılan bu hamleler, piyasa güvenini zayıflattı.
Son olarak, yatırımcı psikolojisi devreye girdi. Panik satışları hızla yayıldı, sosyal medya üzerinden “dip alımı” tartışmaları alevlendi. FOMO (fırsatı kaçırma korkusu) ve korku döngüsü aynı anda yaşandı.
Bu tür sarsıntılarda ilk saat belirleyici olur. Likidasyonlar genellikle ilk 60–90 dakikada yoğunlaşır; fiyat dalgalanmaları bu zaman diliminde en keskin seviyelere ulaşır. Borsalar arası fiyat farkları artar, arbitrajcılar devreye girer. İşlem yoğunluğu yükseldiğinde spreadler genişler ve emirler beklenen fiyattan gerçekleşmeyebilir.
Likidite daralması, küçük yatırımcılar için en büyük riski oluşturur. Emir defterlerinin incelmesi, büyük işlemlerin fiyatı daha fazla sarsmasına yol açar. Stablecoin–yerel para çiftlerinde mikro primlerin oluşması da piyasa içi baskının göstergesi haline gelir. Ayrıca, politik açıklamalar veya regülasyon haberleri gibi beklenmedik gelişmeler fiyat üzerinde anlık etkiler yaratabilir.
Türkiye’ye Özel Etkiler Neler Olabilir?
Türkiye’de kripto yatırımcıları ağırlıklı olarak TL bazlı işlem yaptığı için, dalgalanma anlarında USDT/TRY çiftinde prim farkları belirginleşti. 11 Ekim sabahında bu parite yaklaşık ₺41–42 bandında seyretti, ancak likidite baskısıyla kısa süreli sıçramalar yaşandı.
Hafta sonu olması, sarsıntının Borsa İstanbul’daki fiyatlamalara hemen yansımamasına neden oldu. Pazartesi sabahı kur hareketiyle birlikte kripto ve teknoloji hisseleri arasındaki korelasyon yeniden gündeme taşındı.
Yerli yatırımcılar arasında iki eğilim dikkat çekti. Bir grup yatırımcı, kaldıraçlı pozisyonlarını hızla kapatarak riskini azalttı; diğer grup ise “dipten alma” stratejisiyle yeni pozisyonlar açtı. Bu karşıt davranışlar, piyasanın oynaklığını daha da artırdı.
Ayrıca, işlem hacminin yüksekliği nedeniyle bazı borsalar geçici bakım veya çekim limiti güncellemeleri duyurdu. Kullanıcılar bu dönemde cüzdan güvenliğine ve transfer hızına daha fazla önem verdi. Geçmişte yaşanan teknik kesintilerin hatırlanması, yatırımcıların temkinli davranmasını sağladı.
Kısa vadede piyasanın ilk eğilimi, likidasyonların temizlenmesi sonrası tepki alımıyla dar bantlı bir konsolidasyon evresine girmesi yönünde oldu. Açık pozisyon hacmi kademeli biçimde artarken, finansman oranları normalleşti.
Orta vadede yatay bir seyir olasılığı güçlendi. Makro belirsizlik devam ettiği sürece kripto fiyatları net bir yön bulmakta zorlanıyor. Yukarı ve aşağı yönlü kısa süreli hareketler, spekülatif işlemleri artırıyor.
Negatif haber akışı sürerse ikinci bir tasfiye dalgası gündeme gelebilir. Özellikle teknik desteklerin altına inilmesi durumunda, yeni bir satış sarmalı tetiklenebilir. Bu senaryoda spot ile vadeli işlemler arasındaki fark yeniden büyür ve piyasa yeniden stres altına girer.
Uzun vadede ise bu tür sarsıntılar, piyasa altyapısının dayanıklılığını artırma yönünde birer sınav olarak görülüyor. Teminat standartlarının yükseltilmesi, kaldıraç oranlarının sınırlanması ve borsalar arası şeffaflığın artırılması, kripto piyasasının olgunlaşma sürecini hızlandırabilir.
11 Ekim likidasyonu, kripto ekosisteminin kırılgan doğasını bir kez daha gözler önüne serdi. Kaldıraçlı işlemlerle büyüyen piyasa, makroekonomik şokların etkisine karşı hâlâ tam direnç kazanamadı. Bu olay, kripto varlıkların artık global finans sisteminin nabzına bağlı hareket ettiğini açık biçimde ortaya koydu.
Türkiye özelinde yaşanan prim farkları ve hafta sonu etkisi, yatırımcının sadece fiyatla değil, piyasanın yapısıyla da mücadele ettiğini gösterdi. Bundan sonra başarı, riskin yönetiminde yatacak. Kripto yatırımcısı için asıl test, bu tür volatil dönemlerde duygudan bağımsız, planlı ve disiplinli hareket edebilmekte.
Uzun vadede, bu tür şoklar piyasanın bağışıklık kazanmasına katkı sağlayacak. Ancak kısa vadede temkinli kaldıraç kullanımı, likidite yönetimi ve güvenli işlem disiplini, her zamankinden daha kritik hale geldi.