2025 Ekim ayına girilirken kripto para piyasaları yükseliş ivmesini koruyor. Bitcoin 119.960 dolar, Ethereum 4.480 dolar seviyesinde işlem görürken, piyasanın toplam değeri 4,22 trilyon dolara ulaştı. ABD’de hükümetin kapanması finansal piyasalarda olumsuz etki yaratmazken, Bitcoin’in hisse senetleriyle artan korelasyonu kriptoya da pozitif yansıdı.
Son 24 saatte Bitcoin ETF’lerine 627 milyon dolar, Ethereum ETF’lerine ise 307 milyon dolar giriş gerçekleşti. JPMorgan analistleri, Bitcoin’in yıl sonuna kadar 165.000 dolara yükselebileceğini öngörüyor. Rapora göre Bitcoin’in altına göre halen düşük değerli olması, yukarı yönlü potansiyeli artırıyor.
Kripto ekosisteminde dikkat çeken bir diğer gelişme, SWIFT’in Ethereum Layer2 ağı Linea üzerinde blok zinciri ödeme platformu kurma kararı oldu. Bank of America, Citi ve JPMorgan Chase gibi büyük kurumların dahil olacağı proje, Ripple’ın XRP Ledger’ına güçlü bir rakip olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca Avustralya merkezli Fitell, 216,8 milyon PUMP token satın aldığını açıkladı. Spor ve fitness odaklı bir e-ticaret şirketi olan Fitell, Solana yatırımlarıyla dijital varlık hazinesine dönüşme planlarını hızlandırıyor.
Teknik görünümde Bitcoin için 118.500 – 117.000 seviyeleri güçlü destek, 120.500 – 121.000 aralığı ise ilk direnç konumunda. Ethereum’da 4.450 ve 4.380 seviyeleri kritik destek, 4.520 ve 4.600 dolar seviyeleri direnç olarak öne çıkıyor. XRP’de ise 3,00 üzerinde kalıcılık alıcıları destekliyor.
Kripto piyasaları, küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde güvenli liman algısıyla öne çıkıyor. ABD’de hükümet kapanmasına rağmen yükseliş ivmesinin korunması, yatırımcıların artık kriptoyu riskten kaçış değil, alternatif yatırım stratejisinin bir parçası olarak gördüğünü ortaya koyuyor. JPMorgan’ın Bitcoin için yukarı yönlü revize ettiği hedef, kurumsal ilginin sürdüğünü kanıtlıyor. Öte yandan SWIFT’in Ethereum tabanlı çözümü, blok zinciri altyapısının geleneksel finansla bütünleştiği yeni bir dönemin habercisi niteliğinde. Bu tablo, 2025 sonuna doğru hem regülasyon hem de kurumsal adaptasyon açısından kritik gelişmelere işaret ediyor.
