HSBC, şirket hazinelerine yönelik ürün yelpazesini genişleterek On-Demand Cash Concentration (ODCC) çözümünü devreye aldı. Bankanın dijital platformlarına entegre edilen çözüm, müşterilerin nakit kaynaklarını küresel ölçekte ve gerçek zamanlı olarak optimize etmesine imkân tanıyor.
ODCC, HSBC’nin son dönemde piyasaya sürdüğü diğer yenilikçi araçlarla birlikte konumlanıyor. Mart ayında Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’da tanıtılan Seven-Day Cash Concentration Solution, hafta sonları ve tatil günleri de dâhil olmak üzere günlük likidite yönetimini otomatikleştirme imkânı sunmuştu. Ayrıca banka, blockchain tabanlı Tokenised Deposit Service (TDS) ile kurumsal müşterilerine çoklu para birimlerinde anlık mutabakat sağlayarak sınır ötesi ödemelerde yeni bir dönem başlattı. TDS, geçtiğimiz haftalarda Hong Kong ile Singapur arasında ilk ABD doları bazlı işlemi gerçekleştirdi ve kısa süre içinde Birleşik Krallık ile Lüksemburg’daki yerel ödemelere de açıldı.
HSBC Küresel Ödeme Çözümleri Başkanı Manish Kohli, tokenleştirilmiş mevduatların işlem bankacılığı için önemli bir adım olduğuna dikkat çekerek, “Bu çözümler müşterilerimize yeni fırsatlar yaratıyor” ifadelerini kullandı.
HSBC’nin yeni nesil likidite çözümlerini hızla devreye almasının ardında, hazine yöneticilerinin artık yalnızca nakit koruyucuları olarak değil, şirketlerin büyüme stratejilerini şekillendiren liderler olarak görülmesi yatıyor. Kohli, “Dijitalleşme, otomasyon ve gerçek zamanlı likidite araçları, hazineleri birer büyüme katalizörüne dönüştürüyor” dedi.
HSBC’nin ODCC çözümü, hazine yönetiminde gerçek zamanlı likidite optimizasyonunu öne çıkararak küresel operasyonlara hız ve esneklik kazandırıyor. Bu gelişme, özellikle çok uluslu şirketlerin farklı bölgelerdeki nakit akışlarını tek merkezden yönetmelerini kolaylaştıracak. Kısa vadede operasyonel verimliliği artırırken, orta vadede blockchain tabanlı TDS ile birleşerek hazine fonksiyonlarını stratejik bir karar merkezine dönüştürecek. Uzun vadede ise hazine yöneticilerinin rolü yalnızca finansal dengeyi sağlamakla sınırlı kalmayacak; şirket büyümesi ve yatırım stratejilerinde belirleyici olacak.
