Yazı: 14:59 Editörden

Enflasyon ve Faiz: 2025’in Makroekonomik Gündemi

Hedef Holding YKB Dr. Namık Kemal Gökalp piyasalara dair 2025 beklentilerini paylaştı.

Yıl sonu finansal piyasalarda enflasyon ve faiz odaklı gündem yaklaşırken, piyasanın ve ekonomistlerin radarında kalmaya devam ediyor. Hedef Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Namık Kemal Gökalp, 2025 yılı piyasa tahminlerini değerlendirerek hem yerel hem de küresel ölçekte kritik öngörülerde bulundu.

TL’de Reel Değerlenme Eğilimi Devam Edebilir

Dr. Gökalp, Türkiye ekonomisinde enflasyon ve faiz ilişkilerinin toplandığını vurguladı. “Enflasyonda düşüşlerin kayması ve faizlerin enflasyonun üzerinde reel getiri sunacak şekilde kayıtlı, TL’de reel değerlenme temasını güçlendirebilir” diyen Gökalp, bu döviz döviz mevduatlarının devamına ve yerli akımın TL’ye yönelmesine katkı sağladığını belirtti.

Borsa İstanbul’da Yeni Bir Katalizör Arayışı

2024 yılını yerli yatırımcıların sabit hale getirili araçlara yöneldiği, yabancıların ise genel olarak çıkış yaptığı bir yıl olarak ihlal eden Gökalp, “Borsada işlem hacimlerini artırmak için satış yasağının önemli bir adım olabilir. Ancak bu tek başına yeterli gelmeyecektir. Yabancı yatırımcıyı çekmek için takas kanallarının genişletilmesi daha büyük bir etki yaratabilir” dedi. Ayrıca, sıkı para politikası ve belgelerde görülen enflasyon muhasebesinin raporlarının kayıtlarıyla birlikte raporlanabileceğine dikkat çekildi.

Küresel Ekonomide Trump Etkisi ve Enflasyonist Riskler

Gökalp, ikinci Trump döneminde ticaret politikalarının küresel ekonomiye ilişkin gelişmeleri şu sözlerle değerlendirdi: “Uluslararası ticarete getirilecek gümrük vergileri, ABD Merkez Bankası Fed’in politikasını kısıtlayabilir. Özellikle demir ve çelik gibi sektörlerde fiyat artışları yaşanabilir ve bu, üçüncü bir küresel enflasyonist dalgayı tetikleyebilir.” Gökalp, bu risklerin varlığının portföylerini çeşitlendirmesinin önemini vurguladı.

2025 Yatırımcılar için Seçici Olmayı Gerektirecek

Gökalp, borsada faiz indirimlerinin yeniden bir ralli başlatmayacağını ancak hisse senetleri ve alternatif yatırım fonlarına yönelik seçeneklerin artırılabileceğini belirtti. Portföy çeşitlendirme açısından Türk lirası sabit hale getirilen fonların yanı sıra, arbitraj fonları ve yurt dışı hisse senetleri fonlarının kalıcılığı için az alternatifler sunabileceğini ifade etti.

 

Makroekonomik görünüm, hem yerel hem de küresel düzeyde karmaşık bir döneme işaret ediyor. Özellikle enflasyon ve faiz politikalarının dengesi, Türk lirasının değerlenme potansiyeli ve mevcut portföyün çeşitlendirme stratejisi açısından kritik olacak. Öte yandan, küresel risklerin ve ticaret politikalarının yeniden şekillendiği bu dönemde, herkesin dinamik piyasa koşullarına uyum sağlaması büyük önem taşıyor. 2025, finansal piyasalarda seçici olanın kazanacağı bir yıl olacak gibi görünüyor.

Kapat