DGM CEO’su Michailides, iFX EXPO 2025’te aracı kurum sektöründe dijital dönüşümü değerlendirdi.
iFX EXPO International 2025 etkinliğinde DGM Tech Solutions Kurucusu ve Üst Yöneticisi Constantinos Michailides, yapay zeka, blockchain ve dış kaynak kullanımının aracı kurum endüstrisini nasıl şekillendirdiğini değerlendirdi. Konuşma, sektörün teknik dönüşümünü ve regülasyonla ilişkili yeni araçları merkezine alıyor.
Altyapı Yönetimi İçin Dış Kaynak Kullanımı Artıyor
DGM Tech Solutions, aracı kurumlara özel arka ofis platform yönetim hizmetleri sunuyor. Michailides, “Aracıların küresel yatırımcılara hizmet verebilmesi için ihtiyaç duyduğu platformları çok iyi biliyoruz. Başkaları yönetim hizmetini ek servis olarak sunarken, biz yalnızca buna odaklanıyoruz. Afet kurtarma planları, 7/24 destek ve platform bakımı bizim günlük işimiz,” diyerek şirketin uzmanlık alanını tanımladı.
Aracı kurumların iş yükünü azaltmak için dış kaynak kullanımına yöneldiğini belirten Michailides, bu sürecin DGM gibi firmalar için büyük bir fırsat yarattığını ifade etti: “Bu tür işler büyük bir operasyonel yük. Sıkıcı olmaktan uzak ama emek yoğun. Çoğu şirket bu yükü tamamen üstlenmek istemiyor. Biz bunu ölçekli biçimde yönetebilecek süreçler inşa ettik.”
Yapay Zeka ile Dakikalar İçinde Onboarding
Michailides, yapay zekayı aracı kurum hizmetlerini dönüştüren önemli bir gelişme olarak tanımlıyor ve özellikle müşteri kazanımı süreçlerinde verimliliği artırdığını belirtiyor: “Eskiden günler süren bir süreci artık dakikalar içinde tamamlıyoruz. Yapay zeka sayesinde selfie ile belgelerin çapraz doğrulanması, onboarding süresini ciddi şekilde kısaltıyor.”
DGM, yapay zekayı yalnızca müşteri işlemlerinde değil, platform yönetimi görevlerinde de kullanıyor. Grup oluşturma ve yatırım aracı konfigürasyonu gibi işlemler yapay zeka destekli otomasyonla kolaylaştırılıyor: “Bir isteği işlem platformunun arka uç sistemine bağlı bir yapay zeka modeline gönderdiğinizi düşünün. İnsanla 20 dakika sürecek bir işlem, yapay zeka ile bir dakikaya iniyor. Bu tür bir verimlilik doğrudan kârlılığı etkiliyor.”
Blockchain ile Yeni Nesil Uyumluluk ve Kimlik Doğrulama
Michailides, blockchain teknolojisinin kara para aklamayla mücadele ve müşteri tanıma (KYC) süreçlerinde önemli rol oynayabileceğine dikkat çekti. “Her doğrulanmış kullanıcıya, finansal hizmet sağlayıcılar arasında güvenli kimlik olarak kullanılabilecek blockchain tabanlı dijital bir token verildiğini düşünün. Bu sistem sayesinde aracı kurumlar, bankalar ve sigorta şirketleri ortak bir doğruluk kaynağına güvenebilir. Teknoloji buna hazır, mesele benimsenmesi ve regülasyonların uyumu.”
Mevcut regülasyon direncine rağmen sektörün bu dönüşümü teşvik edebileceğini söyleyen Michailides, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bu hükümetlerin ve bankaların kararına kalsaydı, Bitcoin’i anında durdururlardı. Çünkü onların kurulu düzeni için bir tehdit. Ancak bu değişime adapte olmak zorundalar. Bu dönüşümün mümkün olup olmaması konusu bile artık geçerli değil. Bu tamamen mümkün.”
Gerçek Zamanlı Risk Yönetimi
Blockchain’in sadece kimlik doğrulama değil, aynı zamanda gerçek zamanlı denetim sistemlerinde de etkili olabileceğini savunan Michailides, denetleyicilerin çoğunlukla olaylardan sonra tepki verdiğini hatırlatarak şu öneride bulundu: “Gerçek zamanlı bir doğrulama sistemi sayesinde, katı kontrol süreçlerine gerek kalmadan riskler önceden bertaraf edilebilir. Gerekli tüm parçalar elimizde, sadece birleştirmemiz gerekiyor.”
Sektöre Çağrı: Yenilik Devam Etmeli
Konuşmanın sonunda Michailides, yenilikçiliğin sürekli olması gerektiğini vurguladı: “Yapay zeka ve blockchain artık birer trend değil. Gerçek verimsizlikleri çözmek için elimizdeki araçlar.”
Bu tür etkinliklerin sektördeki fikir alışverişine katkı sunduğunu belirterek, değişimin yalnızca teknolojiden değil, doğru diyalogdan da beslendiğini ifade etti.
DGM Tech Solutions’ın sunduğu örnekler, aracı kurum sektörünün operasyonel verimlilik ve regülasyon uyumunu yeniden tanımladığına işaret ediyor. Yapay zekanın süreçleri hızlandırması, blockchain’in güvenli kimlik ve denetim potansiyeli sunması, bu alanların sadece teknoloji başlıkları değil, stratejik zorunluluklar hâline geldiğini gösteriyor. Finansal teknoloji sektöründe bu gibi dönüşümlere öncülük eden firmaların, sadece hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda değişimin mimarları olduğu yeni bir döneme tanıklık ediyoruz.

